Tutuklu ve Hükümlülere Eğitim Desteği
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam ile Adalet Bakanı Bozdağ, tutuklu ve hükümlülerin eğitim öğretim kayıt ücretleri ve sınav giderlerinin karşılanmasına ilişkin işbirliği protokolü imzaladı.
Tutuklu ve hükümlülerin sınav ve kayıt giderlerinin karşılanması kapsamında iki bakanlık arasındaki protokolün yenilenmesi amacıyla toplandıklarını ifade eden Bakan İslam, yoksulluğun insanlık tarihinin başlangıcından itibaren toplumların mücadele ettiği sosyal bir durum olduğunu kaydetti. İslam Türkiye’nin de bütün dünyadaki gibi yoksullukla mücadele için pek çok program uyguladığını belirterek, eğitim ve yoksulluk konularını ilişkilendirmenin de bu programlardan biri olduğunu söyledi.
Eğitimi artırarak yoksulluğun kaldırılmasını sağlamayı amaçladıklarına işaret eden İslam, protokolün bir tarafının da bunu ilgilendirdiğini kaydetti.
Hükümlü ve tutukluların, maddi imkansızlıklar dolayısıyla okuyamama durumunu ortadan kaldırmak üzere iki bakanlık arasında bir protokol bulunduğunu anımsatan İslam, "Bunu daha yaygın biçimde ele alıyoruz. Sadece ödeme güçlüğü çeken insanların değil isteyen herkesin eğitim ihtiyacını karşılama noktasında birlikte hareket ediyoruz" dedi.
İslam, çalışmayı uzun süreden beri yürüttüklerini dile getirerek, "Eğitim seviyesini yükseltmek için yaptığımız bu protokol, çok iyi sonuçlar veren bir çalışma. Açık öğretim fakültesi, açık öğretim lisesi ve açık öğretim ortaokuluna devam eden çocukları, gençlerimizi kapsıyor. Sosyal dayanışma fonu kaynaklarıyla bunu ödüyoruz. Bütün işlemler, bize yapılan müracaatlardan sonra vakıflar aracılığıyla gerçekleştiriliyor. Protokolün devamının hayırlı olacağını düşünüyoruz. Onun için yenileme noktasında bugün tekrar imzalarımızı atacağız" şeklinde konuştu.
Bakan Bozdağ ise Türkiye'de uygulanan ceza infaz anlayışının en önemli hedefinin, temel, mesleki eğitim ve rehabilitasyon programlarıyla hükümlülerin yeniden suç işlemelerini önlemek ve onları sorumluluk duygusuna sahip bireyler şeklinde yeniden topluma kazandırmak olduğunu vurguladı.
Adalet Bakanlığı olarak ceza infaz kurumlarındaki tutuklu ve hükümlülerin topluma kazandırılması ve sorumluluk bilincinin artırılması konusunda çok önemli çalışmalar yürüttüklerini ifade eden Bozdağ, bu konuda en önemli ortaklarından birinin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı olduğunu dile getirdi.
Bugün ceza ve infaz kurumlarının eğitim ve öğretim konusunda büyük hassasiyet ortaya koyduğunu ifade eden Bozdağ, bu çerçevede tutuklu ve hükümlülerin eğitimlerini sürdürmelerine önem verildiğini, onların eğitimden daha fazla istifadesine katkı sağlandığını kaydetti.
Şu an itibarıyla okuma yazma kurslarına 8 bin 323, ikinci kademe okuma yazma kurslarına 4 bin 661 tutuklu ve hükümlünün katıldığını belirten Bozdağ, açık öğretim ortaokuluna 6 bin 411, açık öğretim lisesine 13 bin 349, açık öğretim fakültesine 2 bin 327, iki yıllık yüksekokul örgün eğitime 481, 4 yıllık yüksekokul örgün eğitime 168, uzaktan eğitime 87, yüksek lisans eğitimine 34, doktora eğitimine 6 tutuklu ve hükümlünün devam ettiğini bildirdi.
Bozdağ, ceza infaz kurumlarında eğitim amaçlı 19 bin 61 sosyal ve kültürel faaliyet düzenlendiğini, ayrıca 59 bin 40 tutuklu ile hükümlünün iş ve meslek kurslarına ilişkin eğitim faaliyetlerinden istifade ettiğini bildirdi.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının cezaevlerinde bulunan tutuklu ve hükümlülerin eğitimden istifade ederken yapmaları gereken harcamaları karşıladığına işaret eden Bozdağ, "Protokolde maddi imkansızlığı bulunan tutuklu ve hükümlülere bu imkanın sağlanacağı ifade ediliyor ama uygulamada cezaevlerinde bulunan herkesin talep halinde bu imkandan yararlandırılması sağlanmaktadır" dedi.
Bundan sonra da Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile çalışmalarını sürdüreceklerini anlatan Bozdağ, iki bakanlığın, hem kadın tutuklu ve hükümlüler hem de çocuklarla ilgili konularda da çok başarılı işbirlikleri bulunduğunu söyledi.
Tutuklu ve hükümlülerin sınav ve kayıt giderlerinin karşılanması kapsamında iki bakanlık arasındaki protokolün yenilenmesi amacıyla toplandıklarını ifade eden Bakan İslam, yoksulluğun insanlık tarihinin başlangıcından itibaren toplumların mücadele ettiği sosyal bir durum olduğunu kaydetti. İslam Türkiye’nin de bütün dünyadaki gibi yoksullukla mücadele için pek çok program uyguladığını belirterek, eğitim ve yoksulluk konularını ilişkilendirmenin de bu programlardan biri olduğunu söyledi.
Eğitimi artırarak yoksulluğun kaldırılmasını sağlamayı amaçladıklarına işaret eden İslam, protokolün bir tarafının da bunu ilgilendirdiğini kaydetti.
Hükümlü ve tutukluların, maddi imkansızlıklar dolayısıyla okuyamama durumunu ortadan kaldırmak üzere iki bakanlık arasında bir protokol bulunduğunu anımsatan İslam, "Bunu daha yaygın biçimde ele alıyoruz. Sadece ödeme güçlüğü çeken insanların değil isteyen herkesin eğitim ihtiyacını karşılama noktasında birlikte hareket ediyoruz" dedi.
İslam, çalışmayı uzun süreden beri yürüttüklerini dile getirerek, "Eğitim seviyesini yükseltmek için yaptığımız bu protokol, çok iyi sonuçlar veren bir çalışma. Açık öğretim fakültesi, açık öğretim lisesi ve açık öğretim ortaokuluna devam eden çocukları, gençlerimizi kapsıyor. Sosyal dayanışma fonu kaynaklarıyla bunu ödüyoruz. Bütün işlemler, bize yapılan müracaatlardan sonra vakıflar aracılığıyla gerçekleştiriliyor. Protokolün devamının hayırlı olacağını düşünüyoruz. Onun için yenileme noktasında bugün tekrar imzalarımızı atacağız" şeklinde konuştu.
Bakan Bozdağ ise Türkiye'de uygulanan ceza infaz anlayışının en önemli hedefinin, temel, mesleki eğitim ve rehabilitasyon programlarıyla hükümlülerin yeniden suç işlemelerini önlemek ve onları sorumluluk duygusuna sahip bireyler şeklinde yeniden topluma kazandırmak olduğunu vurguladı.
Adalet Bakanlığı olarak ceza infaz kurumlarındaki tutuklu ve hükümlülerin topluma kazandırılması ve sorumluluk bilincinin artırılması konusunda çok önemli çalışmalar yürüttüklerini ifade eden Bozdağ, bu konuda en önemli ortaklarından birinin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı olduğunu dile getirdi.
Bugün ceza ve infaz kurumlarının eğitim ve öğretim konusunda büyük hassasiyet ortaya koyduğunu ifade eden Bozdağ, bu çerçevede tutuklu ve hükümlülerin eğitimlerini sürdürmelerine önem verildiğini, onların eğitimden daha fazla istifadesine katkı sağlandığını kaydetti.
Şu an itibarıyla okuma yazma kurslarına 8 bin 323, ikinci kademe okuma yazma kurslarına 4 bin 661 tutuklu ve hükümlünün katıldığını belirten Bozdağ, açık öğretim ortaokuluna 6 bin 411, açık öğretim lisesine 13 bin 349, açık öğretim fakültesine 2 bin 327, iki yıllık yüksekokul örgün eğitime 481, 4 yıllık yüksekokul örgün eğitime 168, uzaktan eğitime 87, yüksek lisans eğitimine 34, doktora eğitimine 6 tutuklu ve hükümlünün devam ettiğini bildirdi.
Bozdağ, ceza infaz kurumlarında eğitim amaçlı 19 bin 61 sosyal ve kültürel faaliyet düzenlendiğini, ayrıca 59 bin 40 tutuklu ile hükümlünün iş ve meslek kurslarına ilişkin eğitim faaliyetlerinden istifade ettiğini bildirdi.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının cezaevlerinde bulunan tutuklu ve hükümlülerin eğitimden istifade ederken yapmaları gereken harcamaları karşıladığına işaret eden Bozdağ, "Protokolde maddi imkansızlığı bulunan tutuklu ve hükümlülere bu imkanın sağlanacağı ifade ediliyor ama uygulamada cezaevlerinde bulunan herkesin talep halinde bu imkandan yararlandırılması sağlanmaktadır" dedi.
Bundan sonra da Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile çalışmalarını sürdüreceklerini anlatan Bozdağ, iki bakanlığın, hem kadın tutuklu ve hükümlüler hem de çocuklarla ilgili konularda da çok başarılı işbirlikleri bulunduğunu söyledi.